Latest Movie :
Son Eklenenler
Kurgu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kurgu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

The Hobbit an Unexpected Journey (2012)


Sonunda gidebildim. Sağolsun Ankaralı sinama severler mi denir yoksa Tolkienciler mi denir bilemiyorum artık ilk 3 gün rezervasyonsuz filme gidemedik. Hatta 4. gün de gidemiyoduk da sonunda IMAX'te izlemekten vazgeçtik. 

Neyse hikayemizden biraz bahsedeyim. Hikayemiz Yüzüklerin Efendisi serisinden tanıdık simalarla başlıyor. Bilbo'nun "There and Back Again" adlı kitabına başladığı andan hikayenin içine giriyoruz. Tabi ki bu sahnelerde Frodo (Elijah Wood) kendisine kısa da olsa eşlik ediyor. 

Hikayenin içine girdikten sonra Bilbo'nun gençlik halini Martin Freeman canlandırıyor.
Bilbo günlük hayatını yaşarken yani bahçesinde oturup tüttürürken birden karşına Gandalf'ın çıkmasıyla hayatı değişiyor. Gandalf Bilbo'ya bir macera öneriyor ama Bilbo mırın kırın ediyor falan. Akşamına tüm cüceler Bilbo'nun evinde toplanıyolar ve esas olay konusuluyor. 


Olayımız şudur. Thorin'in dedesi zamanında çok şaşalı bir kent olan Eredor'un ejderha Smaug tarafından ele geçirilmesi sonucu yıllarca yurtsuz kalmış cüce halkına tekrar Eredor'u kazandırmak.


13 cüce, Bilbo ve Gandalf'tan oluşan grubumuzun uzun yolculuğu anlatılıyor. Yer yer orklar yer yer goblinlerle savaşıyorlar ve The Lonely Mountain'a ulaşmaya çalışıyorlar. Tabi ki herkesin bildiği gibi bu yolculuk sırasında Bilbo'nun "yüzük" ile nasıl karşılaştığı da anlatılıyor.


Açıkçası bana Yüzüklerin Efendisi serisindeki seyir zevkini vermedi film. Tek kitabı 2 filme böldüklerinden dolayı yer yer gereksiz uzatılmıştı film ama yine de tekrar tekrar izlenilecek bir film.
8.3/10




Man of Steel (2013)



300 Spartalı ve Watchmen'in de yönetmenliğini yapmış olan Zack Snyder'in yönetmen koltuğunda oturduğu Christopher Nolan'ın prodüktörlüğünü yaptığı Man of Steel'in fragmanları yayınlanmaya başladı. 2013'te çıkacak bu filmde Clark Kent (Superman) rolünü Henry Cavill canlandıracak. 

Clark Kent yok olmak üzere olan bir gezegen olan Krypton'dan Dünya'ya çok küçükken getirilmiş ve bir ailenin yanına evlatlık verilmiştir. Kansas'taki ailesiyle birlikte yaşarken yavaş yavaş güçlerini farketmeye başlar. Acaba Clark Kent Dünya'nın ihtiyaç duyduğu bu güçlerle Dünyayı daha iyi bir yer haline mi getirmeye çalışacak yoksa Dünya'yı bir kaosa doğru mu sürükleyecek...









The Hobbit an Unexpected Journey (2012)




Büyük buluşmaya sayılı günler kaldı... Beklenen gün 14 Ocak 2012.


Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin de yönetmen koltuğunda oturmuş Peter Jackson abimiz The Hobbit an Unexpected Journey ile tekrar karşımızda. J.R.R Tolkien'in Hobbit adlı eserinden uyarlanan ve Yüzüklerin Efendisi üçlemesinden yaklaşık 60 yıl öncesinde Bilbo Baggins'in "yüzük" ile nasıl karşılaştığının hikayesi anlatılıyor. Tabi ki hikaye sadece Bilbo'nun "yüzük" ile karşılaşmasından ibaret değil. Aynı zamanda Cüce diyarını tekrar kurtarmak için yola çıkan Thorin ve 12 cücenin, Gandalf ve Bilbo'yla olan yolculuklarını da anlatıyor.


Türkçe Altyazılı 1. Fragman


Türkçe Altyazlı 2. Fragman

Beasts of the Southern Wild (2012)


Yönetmen 
Benh Zeitlin
Senaryo 
Lucy Alibar
Benh Zeitlin

Filmimiz Cannes Film Festivali'nde FIPRESCI Belirli Bir Bakış Ödülü, Altın Kamera, Ekümenikel Jüri Ödülü ve Prix Regards Jeune ödüllerini almış. Yönetmen Benh Zeitlin'in ilk uzun metraj filmi. Filmin konusuna gelince;

Hushpuppy babasıyla Wink ile birlikte Bathtub'da yaşamaktadır. Bathtub küçük kırsal ve fakir bir yerleşim alanı. Dış dünyayla bağlantısı olmayan herkesin mutlu mesut yaşadığı bir yer ama kasırganın yağmurun da eksik olmadığı bir yer.


Wink Bathtub'ı o kadar çok seviyor ki kasırga zamanında bile sığınaklara gitmeyip Bathtub'da kaçmayan az sayıdaki komşusuyla kalıyor. Kasırgadan sonra Bathtub sular altında kalıyor. Bunun tek nedeni ise baraj. Wink bunun üzerine bir plan yapıyor ve barajda bir gedik açıyor böylelikle Bathtub'daki fazlalık sular gidiyor ve eski hayat akışına devam ediyor. 


Ama her şey eskisi değildir. Husspuppy babasının hastalandığını öğrendikten doğa olayları çığrından çıkıyor. Buzullar eriyor, yaban domuzuna benzeyen tarih öncesi yaratıklar ortaya çıkıyor. Tabi ki bu olaylar sadece Hushpuppy'nin ölümü nasıl betimlediğiyle alakalı. Babası kötüleştikçe yaratıklar önlerine ne gelirse yıkıyorlar. 


Babasının hastalığı karşısında tek başına kalan Hushpuppy bunun üzerine annesini aramaya başlıyor. 

Çok fazla anlattım filmi daha fazla anlatmayım. Belki aradığınızı bulamayabilirsiniz ama film bence gayet iyi. Konunun ara ara dağılması biraz kötü oluyor sadece o kadar.

7,5/10


The Fall (Düşüş) (2006)


Yönetmen 

Tarsem Singh



Senaryo 

Dan Gilroy
Nico Soultanakis
Tarsem Singh


"Bir zamanlar Los Angeles" diyerek başlıyoruz hikayemize. Alexandria ufacık tostombalak şirin mi şirin bir kızımız. Portakal toplarken merdivenden düşmüş ve kolunu kırmış. Hastanedeki günlerinden birinde yeni bir hastayla tanışır. İsmi Roy. Roy sevgilisinden ayrıldığı için intihara teşebbüs etmiş. Roy abimizin mesleği dublörlük. Bir gün artık ayrılık acısı tak etmiş ve film çekilirken kendisini köprüden atmış. Tabi ki bacaklar haşat.

Roy ve Alexandria'nın tanışmasından bahsedeyim biraz. Alexandria bir kağıt parçasına hemşiresi içinİngilizce bişeyler yazıyor ve pencereden hemşireye atıyor. Ama kağıt bu kızım uçar gider taşa falan sarsaydın keşke. Kağıt tam da dediğim gibi uçuyor ve Roy'un penceresinden Roy'un kucağına düşüyor. Alexandria kağıdı almak için gittiğinde Roy direk giriyor muhabbete. İsmin de çok güzelmiş, anlamını biliyor musun küçük kız gibisinden muhabbet açmanın yollarını arıyor. Daha sonra Büyük İskenderin (Alexander the Great) bir hikayesini falan anlatıyor ve bağlıyor kızı kendine.



Bu hikayeden sonra başka bir hikayeye başlıyor. Hikayemizde kötü bir valimiz ve iyi niyetli 5 yoldaş var. 5 farklı yoldaş ama tek bir amaç var. Vali Bey bu 5 arkadaşın hayatlarının içine etmiş. Kısaca 5 yoldaşımızdan bahsetmek gerekirse; birisi eski bir köle (en sağda). Zamanında Vali Bey'in tarlalarında ölesiye çalıştırılmış ama fırsatını bulduğunda kaçıp valiyi öldürmeye ant içmiş bir abimiz. 


(Muhteşem beşlimiz)

İkincisi bir Hintli (yeşilli abi). Bu abimizin karısı dünyanın en güzel kadını. Hintli abimiz eşini kimseye göstermiyor fakat meraklı valimiz cüzzamlı kılığına girerek Hintli abimizin eşini görüyor ve kaçırıyor. Daha sonra abimizin eşi ölüyor ve Hintli abimiz de valiyi öldürmek için ant içiyor. 

Üçüncü abimiz (sarılı amca) ise bir bomba tasarımcısı. Valimiz de bu abimizden için dedikodu çıkarıyor araya fitne fesat sokuyor ve kimsenin bu abimizle yakınlaşmamasını sağlıyor. Artık bombacı abimiz de yalnız kalıyor ve bunun için Vali Bey'den intikam almak için yemin ediyor.

Dördüncü abimiz Charles Darwin (en soldaki). Evet evet yanlış okumadınız. Darwin abimiz de bu hikayenin içinde. Darwin abimiz doğayı canlıları incelerken kafası "Americana Exotica" adlı kelebeğe takılır. Her yerde bu kelebeği arar ama bulamaz. Bunu duyan valimiz de Darwin abimize bir hediye gönderir. Bir kutu içerisinde "Americana Exotica" yollar. Ama valimiz kelebeği bir raptiye midir iğne midir öyle bir şeyle öldürüp kutuya sabitlemiştir. Bunu yediremeyen Darwin abimiz de basar isyanı.

Son yoldaşımız ise Maskeli bir haydut (ortadaki). Bu abimiz kardeşiyle birlikte haydutluk yaparken ayrılmak zorunda kalırlar. Kardeşi yakalanır ve idam edilir. Tabi Maskeli abimiz de intikam için yemin eder. 

Neyse gelelim sadede... Alexandria Roy'un hikayesine iyice sarmıştır. Alexandria hikaye karakterleri yerine günlük hayatındaki insanları koymaya başlamıştır. Her gün Roy'un yanına gider hikayeyi dinler falan ama Roy abimizin bu hikayeyi öyle çocuk eğlensin diye anlatmadığını anlıyoruz belli bir süre sonra. Roy'un amacı Alexandria'yı kullanarak morfin elde etmek ve yarım bıraktığı işi tamamlamak. Ama günler geçtikçe Roy'un ruh haline göre hikayenin seyri değişmektedir. O eski umut dolu hikayenin yerini karamsar bir hikaye almaktadır. Hikayenin böyle sürmesine dayanamayan Alexandria tepkisini açık olarak koyar ve Roy'dan "Bu benim hikayem" tepkisini alır. Ama Alexandria'nın ufacık çocuk olduğuna bakmayın yapıştırdı hemen cevabı "Senin olduğu kadar benim de hikayem" diyen Alexandria sayesinde Roy abimiz karamsarlığından kurtulmaya başlar...


Film bence tek kelimeyle mükemmel. Uzun zamandır böyle bir film izlememiştim. Sonlarına doğru duygulandırdı bildiğin :(

8/10










Ted (2012)

                              



Yönetmen 
Seth MacFarlane

Senaryo 
Seth MacFarlane
Alec Sulkin
Wellesley Wild


John arkadaşı olmayan bir çocuk. Ne zaman diğer çocukların yanına gitse dışlanıyo falan. Bir noel gecesi John'a ailesi peluş ayı hediye ediyor. John peluş ayıya Ted ismini takıyor. Bir gün peluş ayıyla birlikte uyumadan önce John Ted'in en iyi arkadaşı olduğunu düşünüyor ve "keşke Ted canlı olsaydı" diyor.
Tabi bu dünyada çocukların dileği kabul edilir ve sabah John Ted'in canlı olduğunun farkına varır. 



Beraber 27 sene geçirirler. Artık John 35 yaşına gelmiştir. Ted ve John'un alışkanlıkları da değişmiştir tabi, esrar çekmek, kafayı bulmak falan artık böyle eğlenir olmuşlardır. Tabi bu durum John'un 4 senedir birlikte olduğu Lori'nin hoşuna gitmez.





Ted - John - Lori üçgeni çevresinde geçen olaylar silsilesi denilebilir filmden için. Öyle çoluk çocuk için olan komedi filmlerinden değil sakın öyle zannetmeyin. Yer yer çok ince esprilere sahip zaman zaman gülme krizine sokan bu filmi kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum...

7.5/10






The Amazing Spider-Man (2012)

The Amazing Spider-Man


Yönetmen
Marc Webb

Senaryo
James Vanderbilt
Alvin Sargent
Steve Kloves


Yıllar geçti ama insanlardaki (ben de bu insanlardan biriyim) Spider-Man aşkı bitmedi. Önce çizgi filmler sonra Hollwood'un el attığı filmler sayesinde Spider-Man ile büyüdük resmen. Filmin başrollerine gelince 2002 yılından beri Tobey Maguire'nin canlandırdığı Peter Parker karakterini bu sefer Andrew Garfield canlandırmış. Bana pek bi toy geldi yeni Peter, alışamadım. Gwen Stacy karakterini ise Emma Stone ( <3 ) canlandırmış. Bence Emma Stone'a Stacy rolü tam olmuş.

Neyse gelelim filmin konusuna. Peter'ın babası (Richard) bir biyolog ve önemli bir proje üzerinde ortağı Dr. Connors ile çalışma yapmakta. Ama ne oluyorsa artık Richard şehri terketmek zorunda kalıyor. Peter ailesi tarafından amcası Ben'e emanet ediliyor. Richard ve Mary (annesi) bu olaydan hemen sonra bir uçak kazasında ölüyorlar.

Yıllar geçiyor ve şans eseri Peter babasının projesini buluyor. Proje üzerinden hafif bir araştırma yapıp babasının ortağının hala aktif bir bilim adamı olduğunu öğreniyor. Bundan sonraki amaç Dr. Connor'a ulaşmak. Sonunda bir stajyer eğitim seminerinde ilk defa Dr. Connor ile kısa bir konuşma fırsatı elde ediyor. Eli ayağıı uslu durmayan Peter sağa sola girip çıkıyo ve malum örümceğimiz tarafından ısırılıyor.

Artık Spider-Man'imiz kıvama gelmek üzere. Yavaş yavaş güçlerini farketmeye başlıyor, geliştiriyor falan derken Spider-Man'i şehrin sokaklarına iten olay, Ben amcasının öldürülmesi olayı yaşanıyor. Bu sırada Peter ayrıca babasının projesini kalbur üstü çözüp Dr. Connor'la gen değiştirilmesi üzerine deneyler yapıyor. Yapılan deneylerin fareler üzerinde olumlu etki yaratması ufak çaplı bi sevince neden oluyor tabi ki.

Dr. Connor sağ eli olmayan bir adam. İlacın işe yaradığını öğrendikten bir süre sonra Osborn şirketinin bir adamı ilacı  insanlar üzerinde denenmesini istiyor. Her ne kadar Connor gurur yapıp "yok ben yapmam öyle şey" desede şeytan mı dürtüyor artık bilemiyorum basıyor ilacı kendine. Veeeee işte Spider-Man'in ilk düşmanı karşımızda. The Lizard. Kendisi yarı kertenkele yarı insan. Herkesin eşit olması gibi bir düşünceyi saplantı haline getiren Dr. Connor (The Lizard) bu düşüncesini hayata geçirebilmek için çalışmalarına başlar.

Büyük kavga buralarda başlıyor işte...

Filmin sonu malum zaten söylemeye gerek yok.

Film ortalama bir Spider-Man filmi. Artısı Emma Stone tabi ki... Eksiği benim nazarımda yok. Her şeyi gayet güzel anlatmışlar.


Filme Puanım: 7/10



 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. CADDEDEKİ FİLMCİ - All Rights Reserved
Template Created by Creating Website Published by Mas Template
Proudly powered by Blogger Template