Latest Movie :

The Fall (Düşüş) (2006)


Yönetmen 

Tarsem Singh



Senaryo 

Dan Gilroy
Nico Soultanakis
Tarsem Singh


"Bir zamanlar Los Angeles" diyerek başlıyoruz hikayemize. Alexandria ufacık tostombalak şirin mi şirin bir kızımız. Portakal toplarken merdivenden düşmüş ve kolunu kırmış. Hastanedeki günlerinden birinde yeni bir hastayla tanışır. İsmi Roy. Roy sevgilisinden ayrıldığı için intihara teşebbüs etmiş. Roy abimizin mesleği dublörlük. Bir gün artık ayrılık acısı tak etmiş ve film çekilirken kendisini köprüden atmış. Tabi ki bacaklar haşat.

Roy ve Alexandria'nın tanışmasından bahsedeyim biraz. Alexandria bir kağıt parçasına hemşiresi içinİngilizce bişeyler yazıyor ve pencereden hemşireye atıyor. Ama kağıt bu kızım uçar gider taşa falan sarsaydın keşke. Kağıt tam da dediğim gibi uçuyor ve Roy'un penceresinden Roy'un kucağına düşüyor. Alexandria kağıdı almak için gittiğinde Roy direk giriyor muhabbete. İsmin de çok güzelmiş, anlamını biliyor musun küçük kız gibisinden muhabbet açmanın yollarını arıyor. Daha sonra Büyük İskenderin (Alexander the Great) bir hikayesini falan anlatıyor ve bağlıyor kızı kendine.



Bu hikayeden sonra başka bir hikayeye başlıyor. Hikayemizde kötü bir valimiz ve iyi niyetli 5 yoldaş var. 5 farklı yoldaş ama tek bir amaç var. Vali Bey bu 5 arkadaşın hayatlarının içine etmiş. Kısaca 5 yoldaşımızdan bahsetmek gerekirse; birisi eski bir köle (en sağda). Zamanında Vali Bey'in tarlalarında ölesiye çalıştırılmış ama fırsatını bulduğunda kaçıp valiyi öldürmeye ant içmiş bir abimiz. 


(Muhteşem beşlimiz)

İkincisi bir Hintli (yeşilli abi). Bu abimizin karısı dünyanın en güzel kadını. Hintli abimiz eşini kimseye göstermiyor fakat meraklı valimiz cüzzamlı kılığına girerek Hintli abimizin eşini görüyor ve kaçırıyor. Daha sonra abimizin eşi ölüyor ve Hintli abimiz de valiyi öldürmek için ant içiyor. 

Üçüncü abimiz (sarılı amca) ise bir bomba tasarımcısı. Valimiz de bu abimizden için dedikodu çıkarıyor araya fitne fesat sokuyor ve kimsenin bu abimizle yakınlaşmamasını sağlıyor. Artık bombacı abimiz de yalnız kalıyor ve bunun için Vali Bey'den intikam almak için yemin ediyor.

Dördüncü abimiz Charles Darwin (en soldaki). Evet evet yanlış okumadınız. Darwin abimiz de bu hikayenin içinde. Darwin abimiz doğayı canlıları incelerken kafası "Americana Exotica" adlı kelebeğe takılır. Her yerde bu kelebeği arar ama bulamaz. Bunu duyan valimiz de Darwin abimize bir hediye gönderir. Bir kutu içerisinde "Americana Exotica" yollar. Ama valimiz kelebeği bir raptiye midir iğne midir öyle bir şeyle öldürüp kutuya sabitlemiştir. Bunu yediremeyen Darwin abimiz de basar isyanı.

Son yoldaşımız ise Maskeli bir haydut (ortadaki). Bu abimiz kardeşiyle birlikte haydutluk yaparken ayrılmak zorunda kalırlar. Kardeşi yakalanır ve idam edilir. Tabi Maskeli abimiz de intikam için yemin eder. 

Neyse gelelim sadede... Alexandria Roy'un hikayesine iyice sarmıştır. Alexandria hikaye karakterleri yerine günlük hayatındaki insanları koymaya başlamıştır. Her gün Roy'un yanına gider hikayeyi dinler falan ama Roy abimizin bu hikayeyi öyle çocuk eğlensin diye anlatmadığını anlıyoruz belli bir süre sonra. Roy'un amacı Alexandria'yı kullanarak morfin elde etmek ve yarım bıraktığı işi tamamlamak. Ama günler geçtikçe Roy'un ruh haline göre hikayenin seyri değişmektedir. O eski umut dolu hikayenin yerini karamsar bir hikaye almaktadır. Hikayenin böyle sürmesine dayanamayan Alexandria tepkisini açık olarak koyar ve Roy'dan "Bu benim hikayem" tepkisini alır. Ama Alexandria'nın ufacık çocuk olduğuna bakmayın yapıştırdı hemen cevabı "Senin olduğu kadar benim de hikayem" diyen Alexandria sayesinde Roy abimiz karamsarlığından kurtulmaya başlar...


Film bence tek kelimeyle mükemmel. Uzun zamandır böyle bir film izlememiştim. Sonlarına doğru duygulandırdı bildiğin :(

8/10










Share this article :

Yorum Gönder

 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. CADDEDEKİ FİLMCİ - All Rights Reserved
Template Created by Creating Website Published by Mas Template
Proudly powered by Blogger Template